Nafaka artırım davası

Nafaka Artırım Davası

NAFAKA ARTIRIM DAVASI

 

Nafaka artırım davası ile, daha önce mahkeme tarafından belirlenen nafaka, değişen hayat standartlarına göre uyarlanır. Hızlı bir şekilde değişen ekonomik güç dengesi, enflasyon oranlarındaki artış bireylerin alım gücünü etkilemekte. Dolayısıyla da boşanma ile hükmedilen nafaka artık nafaka alacaklısına yetersiz gelebilmektedir. Lehine iştirak ve/veya yoksulluk nafakası hükmedilmiş olan taraf, nafaka miktarının artık gerekli masrafları karşılamakta yetersiz kalması durumunda nafaka yükümlüsüne karşı nafaka artırımı davası açabilecektir. Ayrıca nafaka yükümlüsünün maddi olanaklarındaki belirgin iyileşmeler de bu davanın açılmasında sebep teşkil etmektedir. Aile Mahkemesi hâkimi, tarafların maddi olanaklarındaki değişiklikleri ve masraflarındaki artışları tespit ederek hakkaniyetli bir karara hükmedecektir.

 

İlgili düzenleme 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 176. Maddesinde; “Tarafların mali durumunun değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.” şeklindedir.

 

Türk Medeni Kanunu’nda dört tür nafaka türü sayılmıştır. Bunlar; iştirak nafakası, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve yardım nafakası olup tüm bu nafaka türlerinin artırılması talep edilebilmektedir. Nafaka türleri ile ilgili ayrıntılı makalemizi buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.

 

Makalemizin devamında en çok merak edilen, Nafaka artırım davası nasıl açılır, nafaka artırım davası hangi durumlarda ve ne sıklıkla açılır, nafaka artırımı nasıl hesaplanır gibi sorulara cevap vermeye çalışacağız.

 

NAFAKA NEDİR?

 

Boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek olan eşe ve velayeti kendisinde olmayan çocuğa düzenli olarak ödenen paraya nafaka adı verilir. Boşanma davasında yoksulluğa düşecek olan taraf, diğer eşten mali gücü nispetinde nafaka isteyebilir. Kanunumuzda nafaka düzenlemesinin amacı toplum yararı gözetilerek evlilik birliğinin sonlanması ile eşleri ve çocukları ekonomik anlamda korumaktır. Nafaka bağlanabilmesi için nafaka yükümlüsünün kusurlu olması şartı yoktur. Fakat Türk Medeni Kanunu’nun 175. Maddesi’ne göre nafaka alacak olan eşin boşanma sebeplerinde kusuru daha ağır olmamalıdır. Toplum tarafından bilinen en büyük yanlış sadece erkek olan eşin nafaka ödeme yükümlüsü olduğudur. Nafaka sadece kadın olan eşe değil, yoksulluğa düşecek olan eşe verilir. Bu sebeple erkek eş ekonomik olarak ağır şekilde güçsüzlüğe düşerse kadın eşin nafaka ödemesine hükmedilebilecektir.

Hukuk sistemimizde boşanma davasında hükmedilebilecek 3 tür nafaka düzenlenmiştir.

  1. Tedbir nafakası
  2. İştirak Nafakası
  3. Yoksulluk Nafakası

NAFAKA ÇEŞİTLERİ

TEDBİR NAFAKASI

 

Tedbir nafakası boşanma davası açılmadan önce veya boşanma davası devam ederken istenebilecek geçici bir nafakadır. Boşanma kararının kesinleşmesine kadar devam eder.  Boşanma davası kesinleştikten sonra tedbir nafakası ortadan kalkar ya da iştirak ve yardım nafakası olarak devam eder. Hâkim tarafından kendiliğinden hükmedilebildiği gibi taraflarca da talep edilebilir. Tedbir nafakası mahkeme tarafından kurulacak bir ara karar ile verilir. Hem eşe hem de müşterek çocuklar lehine verilebilir. Tedbir nafakasına hükmedilirken tarafların kusurlarına bakılmaz. Maddi durumu yeterli görülen eşe verilmez fakat sırf çalışıyor diye tedbir nafakası bağlanamayacağı düşüncesi de yanlıştır.

İŞTİRAK NAFAKASI

 

İştirak nafakası halk arasında çocuk nafakası olarak da bilinir. İştirak nafakası boşanma davasının neticelenmesi ile çocuklar için hükmedilen nafakadır. Boşanma sonunda velayet kendisinde olmayan eşin, müşterek çocukların bakım, sağlık, sosyal ihtiyaçlar ve eğitim giderleri için katkıda bulunması amacıyla verilir. Bu nafaka türüne hükmedilmesi için eşlerin kusurlu olup olmamalarına bakılmaz. Yoksulluk nafakasından farklı olan hâkim talep olmasa dahi iştirak nafakasına kendiliğinden hükmedebilir. Fakat taraflar bir talepte bulunmuşsa hâkim talep edilen miktarı aşamaz. İştirak nafakası miktarı belirlenirken çocuğun ihtiyaçları, giderleri ve nafaka yükümlüsünün maddi durumu dikkate alınır. İştirak nafakası çocuğun 18 yaşını doldurması, evlenmesi ya da mahkeme kararı ile ergin kılınmasıysa sona erer. Ancak çocuğun eğitim hayatı sürmekte ise nafaka ödenmeye devam edilir. İştirak nafakası boşanma davasında talep edilebileceği gibi boşanma davası bittikten sonra ayrı bir dava ile de talep edilebilir.

YARDIM NAFAKASI

 

Yoksulluk nafakası boşanmasın kesinleşmesinden sonra yoksulluğa düşecek olan eşe ödenen nafakadır.  Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Fakat yoksulluğa düşen tarafın nafaka yükümlüsünden daha ağır kusuru olmamalıdır. Yoksulluk nafakasının bağlanabilmesi için bir gün bile evli kalmak yeterlidir. Hâkim yoksulluk nafakası konusunda taleple bağlıdır. Yani hâkim tarafından kendiliğinden belirlenemez. Bu sebeple yardım nafakası talebinin açık ve belirgin şekilde mahkemeye bildirilmesi önemlidir. Boşanma davasında veya boşanmadan sonra 1 yıl içinde ayrı bir dava ile talep edilebilir. Fakat bu noktada toplum tarafından bilinmeyen çok önemli bir husus vardır. Taraflar anlaşmalı boşanma ile boşanmışsa ve protokolde yoksulluk nafakasına yer vermemişlerde, boşanmadan sonra ayrı bir dava ile yoksulluk nafakası talep edemezler.

Yoksulluk nafakası süresiz olarak bağlanır. Fakat;

  • Nafaka alacaklısı olan eşine evlenmesi
  • Nafaka alacaklısının ya da nafaka yükümlüsünün ölümü

Hallerinde kendiliğinden sonra ererken;

  • Nafaka alacaklısının yoksulluğunun sona ermesi
  • Nafaka alacaklısının haysiyetsiz hayat sürmesi
  • Nafaka alacaklısının evli gibi yaşaması

Hallerinde mahkeme kararı ile kaldırılabilir.

SÜRESİZ NAFAKA

 

Süresiz nafaka boşanmadan sonra yoksulluğa düşen tarafa diğer eş tarafından yapılan ödemedir. Bu nafakaya hükmedilebilmesi için nafaka alacaklısının diğer taraftan daha ağır kusurlu olmaması gerekir. Süresiz nafakanın bağlanmasında ve miktarında evlilik süresinin ya da müşterek çocuğun olup olmamasının bir önemi yoktur. Nafaka yükümlüsü bu düzenleme ile biten evliliği sebebiyle adeta ömür boyu cezalandırılmaktadır. Süresiz nafakanın yarattığı sorunlar sebebiyle, birtakım eleştiriler ve yeni düzenlemeler ortaya çıkmaktadır. Süresi nafaka düzenlemesine ilişkin eleştirilerin de değerlendirildiği ayrıntılı yazımızı buradan okuyabilirsiniz.

NAFAKA ARTIRIM DAVASI NASIL AÇILIR?

 

Nafaka artırım davası, değişen ihtiyaçlara karşı maddi imkanlarının yetersiz kaldığına ilişkin delillerin de eklenerek, uygun bir dava dilekçesi ile aile mahkemesinde açılır. Yetkili mahkeme ise; davalının yerleşim yeridir. Bu davayı lehine daha önce nafaka hükmedilmiş taraf açabilir.  Her şeyden önce bu dava dilekçesinin HMK bakımından gerekli şartları taşıması gerekir, aksi durumda dilekçede eksiklik ya da yanlışlık olması halinde dava usulden reddedilebilir ve geri dönülmez sonuçlarla karşılaşılabilir.  İlgili dilekçenin esasında ise nafaka artırım talebini haklı kılacak açıklamalar yapılmalı, maddi imkanlar, değişen koşullar ve ihtiyaçlar sıralanmalıdır.  Nafaka artırım talebinin; gerçek ve somut gerekçelere dayandırıldığı takdirde, özellikle ülkemizde enflasyonun çok yüksek olduğu bu süreçte kabul edilme ihtimali çok yüksektir. Ayrıca ilgili dilekçede daha önce hükmedilen nafakanın hangi mahkeme tarafından karara bağlandığı, dosya ve karar numarasına da yer verilmelidir. Tüm bu sürecin etkin, hızlı ve profesyonel şekilde ilerlemesi için aile hukuku ile ilgilenen tecrübeli bir avukattan destek alınması önemlidir.

 

NAFAKA ARTIRIM DAVASI HANGİ DURUMLARDA AÇILIR?

 

Nafaka artırım davası açmak için gerekli bazı şartlar ve mevcut durumlar vardır. Bunları sıralamak gerekirse;

 

    • Öncelikle nafaka artırım davası açılabilmesi için daha önceden mahkeme tarafından hükmedilmiş artışı istenecek bir nafaka mevcut olmalıdır. Ayrıca mevcut mahkeme kararında nafakanın irat şeklinde ödenmesine karar verilmiş olması gerekir.
    • Nafaka alacaklısının maddi olanaklarının artık yeterli gelmemesi, nafakanın ilk hükmedildiği zamana göre alım gücünün ya da hayat standartının düşmesi gereklidir.
    • Nafaka borçlusunun nafakanın hükmedildiği döneme göre ekonomik gelirinde belirgin bir artış yaşanmış olması da önemli bir etkendir.
    • Artırım talep edilen miktar adil ve gerekli olmalıdır.
    • Ekonomik buhran sebebiyle ortaya çıkan hayat pahalılığı ve olağan dışı enflasyon artışı dikkate alınabilir.
    • İştirak nafakası artırım talebi bakımından çocuğun büyümesi ile doğal olarak artan ihtiyaç ve giderleri dikkate alınır.

 

Nafaka Artırım Davası

NAFAKA HESAPLAMA

 

Nafaka hesaplama boşanma sürecinde olan eşler tarafından ödeyeceği veya alacağı nafakanın belirlenmek istenmesi sebebiyle merak edilmektedir. Nafaka artış oranı nasıl hesaplanır ya da nafaka artış miktarı neye göre belirlenir sorularının net bir cevabı yoktur. Hesaplama yapılırken her somut olaya göre farklı hususlar göz önünde bulundurulduğundan objektif, belirli kriterler yoktur. Taraflar mahkemeye taleplerini iletip, delillerini sunar. Ayrıca mahkeme de gerekli görürse resen araştırma yapar. Bunun sonucunda hakkaniyet ilkesi ışığında nafaka artırım talebi kabul edilebilir ya da reddedilebilir. Kabul edilmesi halinde uygulanacak olan artış miktarının belirlenmesinde ise;

-Değişen ekonomik şartlar ve alım gücü, yaşam standartları,

-nafaka alacaklısının maddi durumundaki değişimler ve ihtiyaçlarındaki artışlar,

-Nafaka borçlusunun ekonomik durumundaki iyileşme,

TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranı yani üretici fiyat endeksi

Gibi durumlar birlikte değerlendirilir.

 

Türkiye İstatistik Kurumunca açıklanan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) özellikle Yargıtay’ca esas alınan bir unsur ise de bu oran kesin uygulanması gereken kati bir kural değildir. Hâkim bu oranı uygulamak zorunda olmayıp bahsi geçen diğer durumları da somut olaya göre değerlendirip bir artış belirleyecektir. Nitekim nafaka artış miktarının nasıl hesaplandığı hususunda net bir bilgi ya da kural yoktur. Hâkim birçok faktörü birlikte değerlendirip hakkaniyet ilkesini de gözeterek bir karara varır. Fakat bilmek gerekir ki; hiçbir şekilde nafaka borçlusunun maddi gücünü aşan bir nafaka miktarına hükmedilemez.

 

NAFAKA ARTIRIM DAVASI NE ZAMAN AÇILABİLİR?

 

Nafaka artırım davasının ne zaman açılabileceği konusunda herhangi bir zamanaşımı ya da hak düşürücü süre yoktur. Bu davada süreden daha belirleyici olan değişen koşullardır. Boşanma davası ile hükmedilen nafakadan itibaren ne kadar süre geçerse geçsin hakkaniyet ilkesi daha ön planda tutulur. Uygulamada ya da halk arasında mevcut nafakaya hükmedilmesinin ardından bir yıl içinde nafaka artırım davası açılamayacağına ilişkin bir kanı bulunmaktadır. Fakat bu kanı doğru değildir. Bu davayı açmak için kanunda belirtilmiş bir süre yoktur.

 

NAFAKA ARTIRIM DAVASI NE KADAR SÜRER?

 

Nafaka artırım davasının ne kadar süreceği hususunda kesin bir süre vermek güçtür. Fakat her ne kadar çekişmeli bir dava olsa da çok uzun süren bir yargılama olmaz. Net bir süre verilemese de nafaka artırım davası yaklaşık olarak 6 ay ila 12 ay arasında sürebilmektedir. Hiç duruşma yapılmaksızın karara bağlanabileceği gibi, birkaç duruşma yapıldıktan sonra da hüküm kurulabilmektedir. Süreye etki eden en önemli unsurlardan biri davanın açıldığı yerde bulunan mahkemenin dosya yükü ve iş yoğunluğudur. Mahkeme iş yoğunluğuna göre duruşma tarihleri arasındaki süreyi belirlemekte dolayısıyla bu da dosyanın süresini etkilemektedir. Bundan ayrı olarak sürecin doğru yürütülmesi de süre bakımından çok önemlidir. Prosedür gereği yapılan işlemlerin doğru yürümesi, getirtilmesi istenilen belgeler ile ilgili yazı yazılan kurumların dönüş hızları da sürenin artmasına ya da azalmasına etki edecektir. En nihayetinde alanında uzman ve tecrübeli bir avukatın bu süreci yürütmesi durumunda dava, olabilecek en kısa sürede sonuçlandırılabilecektir.

 

NAFAKA ARTIRIM DAVASINDA AVUKATLIK ÜCRETLERİ VE YARGILAMA MASRAFLARI

 

Nafaka artırım davasının talep doğrultusunda başarı ile sonuçlanması ve sürecin kısa sürede tamamlanması, yaşanabilecek hak kayıplarının önüne geçilmesi için aile hukuku alanında tecrübesi olan bir avukattan destek alınması kişilerin yararına olur. Özellikle internette yer alan nafaka artırımı davası dilekçe örnekleri baz alınarak yazılan dava dilekçeleri kişilerin hak kaybına uğramasında büyük etkendir. Çünkü nafaka artırım davası herkes için ayrı koşulların bağlılığına göre değişen, objektif kriterleri olmayan bir davadır. Nafaka artırım dilekçesi yazımında davacının bir avukattan yardım alması faydalı olacaktır Kişi ile avukat arasında nafaka artırım davası için belirlenecek ücret ise serbestçe tayin edilir. Nafaka artırım davası açan kişinin ödemesi gereken bazı yargılama masrafları ve harçlar vardır. Ancak dava kabul edilirse yargılama giderleri davalıya yükletilir. Bu dava nisbi harca tabii olduğundan ödenecek harç, talep edilen nafaka miktarına göre değişir. Ancak davacı kişi adli yardım talebinde bulunmuş ve talebi kabul edilmiş ise harç ödemesi gerekmez.

 

Nafaka Artırım Davası

NAFAKA ARTIRIMI YARGITAY KARARI

 

T.C. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. 2016/4481 K. 2016/8685 T. 1/6/2016

Zarara konu olayda iştirak nafakasının artırılması talebinin reddi üzerine karar temyiz edilmiştir.

 

‘’ Türk Medeni Kanunu’nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk 1998 doğumlu ve beyana göre 11. sınıf öğrencisi olduğu; davalının ise, emekli olup, 1.050,00 TL gelirinin ve 1998 model otomobilinin bulunduğu, yeni eşine ait evde yaşadığı anlaşılmıştır.

Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Önceki dava tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında 1,5 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır. Tarafların gerçekleşen sosyo-ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları gözetildiğinde; iştirak nafakasında artış yapılması gerekirken, davanın reddine karar verilmesi uygun bulunmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak iş; müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı anne ile nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek, TMK’nın 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun bir artış miktarına hükmetmek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine dair hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir…’

 

 

 

 

 

NAFAKA ARTIRIM DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİ

 

(…) AİLE MAHKEMESİ’NE

 

Davacı             : Ad-soyad, adres, T.C. Kimlik No

Vekili              : Av.

Davalı             : Ad-soyad, adres, T.C. Kimlik No

Konu               : Nafakanın Artırılması talebidir.

 

AÇIKLAMALAR:

Davalı taraf ile … tarihinde evlenmiş olup, Aile Mahkemesinin …… Esas ….… karar sayılı ilamı ile boşandık. Karar kesinleşmiş olup müşterek çocuk ……… velayeti tarafıma verilmiştir.

İlgili kararda müşterek çocuk ……. Lehine … 000 TL nafakaya hükmedilmiştir.

Yaklaşık …… yıl önce karara çıkan bu dosyadan verilen nafaka miktarı, çocuğumun ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmiştir. Ayrıca tüm bu olayların yarattığı manevi tahribat nedeniyle işsiz kaldım. Buna karşılık davalının işi ve geliri bulunmakta, o tarihten itibaren de aylık geliri her sene artmaktadır.

Davalının ekonomik durumundaki düzelme de göz önüne alınarak, müşterek çocuğumuzun ihtiyaçlarının aşırı derece artması, büyümesinden kaynaklı eğitim giderleri, kurs giderleri gibi kalemlerinde bu ihtiyaçlara eklenmesi ve daha önce tespit edilen rakamın geçimimiz için yetersiz kalması sebebiyle işbu davanın açılma zorunluluğu doğmuştur.

 

HUKUKİ DELİLLER                  : Eğitim giderlerine fatura, kurs ücretini içeren dekont, çocuk için alınan kıyafetlerin faturaları, Aile Mahkemesinin… Tarih, … Esas ve …. Karar sayılı kararı.

HUKUKİ SEBEPLER                 : 4721 sayılı TMK m. 176. ve 6100 sayılı HMK’ nın ilgili hükümleri

TALEP VE SONUÇ                   :

Yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı iş bu davanın kabulü ile;

Müşterek çocuk …….İçin… Aile Mahkemesinin …… Esas ……. Karar sayılı kararı ile takdir edilen ….000TL iştirak nafakasının 5…000 TL’ye çıkartılarak,  her ay davalıdan alınıp tarafıma ödenmesine karar verilmesini arz ve talep ederim.……/……/…..

 

AD-SOYAD

İMZA

???

Sıkça Sorulan Sorular

ÇALIŞAN KADIN NAFAKA ALABİLİR Mİ?

ÇALIŞAN KADIN NAFAKA ALABİLİR Mİ?

Toplum arasında çalışan kişilerin nafaka alamayacağı yönünde yanlış bir kanı vardır. Taraflardan birinin evlilik sürerken içinde bulunduğu standartları boşandıktan sonra çalışmasına rağmen ciddi şekilde düşerse nafakaya hükmedilebilir. Yargıtay kararlarına göre de nafaka alacaklısının dul, yetim ya da yaşlılık maaşı alması, çalışması, işsizlik parası alması gibi durumlar yoksulluğu tamamen ortadan kaldırmaz.

 

NAFAKA ARTIŞ MİKTARI BELİRLENEBİLİR Mİ?

NAFAKA ARTIŞ MİKTARI BELİRLENEBİLİR Mİ?

Tarafların talebi ile hâkim tarafından nafakanın her yıl ne miktarda artacağı belirlenebilmektedir. Nafaka yükümlüsü tarafından ödenen miktarın her yıl TUIK tarafından tespit edilen ÜFE artış oranına göre artırılmasına karar verilebilecektir. Alacaklının kısa sürelerde nafaka artırım davası açmasının önüne geçilmesi için bu artış miktarının belirlenmesi önemlidir.

NAFAKA TOPLUCA ÖDENEBİLİR Mİ?

NAFAKA TOPLUCA ÖDENEBİLİR Mİ?

Mahkeme tarafından nafakanın irat şeklinde aylık olarak ödenmesine karar verilmişse nafaka toplu şekilde ödenemez. Fakat hâkim tarafından somut olayın özelliklerine göre nafakanın toplu ödenmesine karar verilmişse toplu şekilde ödeme yapılır.

BOŞANMADAN NAFAKA ALINABİLİR Mİ?

BOŞANMADAN NAFAKA ALINABİLİR Mİ?

Nafaka ile ilgili dava açılabilmesi için her zaman boşanma davasının açılması ya da boşanmanın kesinleşmesi gerekmemektedir. Eşlerin ayrı yaşamaları durumunda da nafaka talep edilebilecektir. Bu konu ile ilgili tarafımıza ulaşabilirsiniz.

NAFAKA YABANCI PARAYLA (DÖVİZ İLE) ÖDENİR Mİ?

NAFAKA YABANCI PARAYLA (DÖVİZ İLE) ÖDENİR Mİ?

Yargıtay kararlarına göre nafakanın yabancı para ile ödenmesine karar verilebilmesi için tarafların anlaşması gerekir. Gerek anlaşmalı boşanmada gerekse çekişmeli boşanmada nafakanın yabancı parayla ödeneceği hususunda taraflar anlaştıklarını bildirmelidir.

EVLİLİK DIŞI DOĞAN ÇOCUĞA NAFAKA BAĞLANIR MI?

EVLİLİK DIŞI DOĞAN ÇOCUĞA NAFAKA BAĞLANIR MI?

Çocuk ile baba arasında soy bağının kurulması halinde iştirak nafakası talebinde bulunulabilecektir. Soy bağının kurulması ise babalık tanıma davası açılması ile sağlanır.

NAFAKA BORCU İÇİN EMEKLİ MAAŞI HACZEDİLEBİLİR Mİ?

NAFAKA BORCU İÇİN EMEKLİ MAAŞI HACZEDİLEBİLİR Mİ?

Kanunumuza göre borçlunun bizzat onayı olmadığı takdirde emekli maaşına haciz uygulanamamaktadır. Bu kuralın tek istisnası ise nafaka borcudur. Nafaka borcu sebebiyle emekli maaşı borçlunun onayı olmadan haczedilebilecektir.

NAFAKA ARTIRIM DAVASININ TARAFLARI KİMLERDİR?

NAFAKA ARTIRIM DAVASININ TARAFLARI KİMLERDİR?

Nafaka artırım davasının tarafları daha önce hükmedilmiş mevcut nafakanın borçlusu ve alacaklısıdır. Yani bu kişiler daha önce sonuçlanan boşanma davasının tarafı olan eşlerdir. Taraflar dava sürecini kendileri bizzat takip edebilecekleri gibi boşanma avukatı ile de yürütebilmektedir.

NAFAKANIN HER YIL ÜFE ORANINDA ARTIRILMASINA HÜKMEDİLMİŞ OLMASINA RAĞMEN NAFAKANIN ARTIRILMASI DAVASI AÇILABİLİR Mİ?

NAFAKANIN HER YIL ÜFE ORANINDA ARTIRILMASINA HÜKMEDİLMİŞ OLMASINA RAĞMEN NAFAKANIN ARTIRILMASI DAVASI AÇILABİLİR Mİ?

Evet, bu hususta bir engel yoktur. Boşanma kararı ile birlikte hükmedilen nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmişse de bu husus nafakanın artışının talep edilmesinde engel değildir. Davacı nafaka artırım davası ile nafakanın yeniden belirlenmesi talep edebilecektir.

ANLAŞMALI BOŞANMA HALİNDE NAFAKA ARTIRIM DAVASI AÇILABİLİR Mİ?

ANLAŞMALI BOŞANMA HALİNDE NAFAKA ARTIRIM DAVASI AÇILABİLİR Mİ?

Burada anlaşmalı boşanmada nafaka talep edilip edilmediği önemlidir. Eğer nafaka talep edilmişse anlaşmalı boşanma sırasında hâkim, tarafların anlaşmış olduğu nafaka miktarına hükmeder. Bu nafaka miktarı da yukarıda bahsettiğimiz üzere, zaman içerisinde ihtiyaçları karşılayamaz hâle gelirse nafakanın artırılması davası açılabilir. Eğer anlaşmalı boşanma davasında nafaka talep edilmemişse; artık sonradan bir daha yoksulluk nafakası talep edilemez. Fakat çocuğun üstün menfaati söz konusu olacağından iştirak nafakası talep edilebilecektir.

NAFAKA ARTIRIM DAVASINDA NELER DELİL OLARAK SUNULABİLİR?

NAFAKA ARTIRIM DAVASINDA NELER DELİL OLARAK SUNULABİLİR?

Nafaka artırım davasında giderleri ispatlar nitelikte; kira sözleşmesi, faturalar, aidat giderleri gibi belge ve bilgiler, müşterek çocuğun okul, kurs veya etüt harcamalarına ilişkin faturalar, dekontlar, makbuz ve senetler, maaş bordrosu, kreş ücretini gösteren belgeler, tanık bilirkişi raporu ve sair delillere başvurulabilir.

BOŞANMA SÜRECİNİZLE İLGİLİ DESTEK ALMAK İÇİN

BİZİMLE İLETİŞİME GEÇİN

Telefon

0532 668 46 64

0216 709 71 81

E Mail

 

info@egehukukofisi.com

Adres

Acıbadem Mah. Çeçen Sk. No:25 Akasya Residence Tower A1 K:26 D:150 Üsküdar/İSTANBUL

Önerilen Yazılar

Yorum Bırakın