Velayet davası – Velayetin değiştirilmesi

Velayetin Değiştirilmesi Davası

VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ

Velayetin değiştirilmesi davası ile boşanma davası neticesinde verilen velayete ilişkin kararın tarafların durumlarında değişiklik olması neticesinde velayet hakkı kendisinde olmayan tarafça açılan davadır. Velayet hususu çocukların üstün menfaatinin gözetildiği en önemli hususların başındadır. Bu sebeple velayete ilişkin mahkeme kararları kesin hüküm teşkil etmeyip şartlara göre değiştirilmesi mümkündür. Ancak bu değişiklik yine yalnızca mahkeme kararı ile olabilmektedir. Velayete ilişkin hususlar kamu düzeninden kaynaklandığı için, velayet hakkı sahibinin görevini savsakladığı ya da kötüye kullandığı tespit edilirse mahkeme diğer tarafın dava açmasına gerek olmadan kendiliğinden de araştırmaya girişip velayet hususunu yeniden düzenleyebilir.

Velayet hakkı, anne babaya reşit olmayan çocuğun hayata hazırlanması, bakımı, gözetimi, eğitimi, korunması, haklarının ve mallarının yönetilmesi bakımından sorumluluk yükler. Bu hak çocuk üzerinde hakimiyet kurmak olarak görülmemelidir. Hâkim boşanma davası devam ederken çocuğun menfaatini gözeterek taraflardan birine velayet hakkını verir. Boşanma sonucunda verilen bu velayet hakkı kendisinde olan taraf bunu kötüye kullanır, sorumluluklarını yerine getirmezse yine mahkeme kararı ile değiştirilebilecektir.

Velayetin değiştirilmesi davasını velayet hakkı kendisinde olmayan taraf çocuğun üstün menfaatinin zarar gördüğü gerekçesi ile haklı nedenlerini sunarak her zaman açabilir. İddialarının kanıtlanması halinde mahkeme çocuğun menfaatini gözeterek çocuk üzerinde velayet hakkı bulunan anne ya da babadan bu hakkı alıp diğer tarafa verilmesine karar verebilecektir. Bu dava ile velayet hakkının tarafı değişeceği gibi, velayet kendisinden alınan tarafın çocuk ile kişisel ilişkisi de düzenlenir. Ayrıca velayet kendisinden alınan tarafın çocuğun bakım ve giderlerine katılması için iştirak nafakası ödemesine de hükmedilebilir.

Velayetin değiştirilmesi davasında delillerin etkili şekilde sunulması ve doğru talepte bulunulması çok önemlidir. Bu sebeple hak kaybına uğramamak adına davanın alanında uzman bir boşanma avukatı aracılığı ile açılmasında ve yürütülmesinde büyük fayda vardır.

VELAYET

Velayet; çocukların korunması, sağlıklı şekilde yetiştirilmesi, bakımı, temsil edilmesi için kanunca öngörülen hukuksal bir haktır. Anne ve babaların yetişkin olmayan çocukları üzerinde velayet hakları vardır. Bu hakkı kullananların çocuğun sağlıklı bir ortamda büyüyüp yetişmesi, ihtiyaçlarını karşılaması gerekir. Velayet sahibi kişiye verilen hakların yanı sıra yüklenen birtakım yükümlülükler de vardır. Çocuğun malvarlığı korumak ve yönetmek velayet hakkı sahibinin ödevidir. Henüz reşit olmayan çocukların başka bir yasal sebep olmadıkça velayet hakkı anne ve babasına aittir. Anne ve baba evli ise velayet evlilik birliği boyunca ikisine ait olur. Fakat boşanma ve ayrılık halleri meydana gelirse hâkim, velayeti eşlerden birine verebilecektir. Anne ya da babadan biri ölürse velayet hakkı sağ kalan tarafındır.

VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİNİN SEBEPLERİ

Velayetin değiştirilmesi kanunda sayılan ve benzeri hallerde mümkün olmaktadır. Velayetin kaldırılması davasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması ya da aşırı şekilde ihmal edilmiş olması aranmaktadır. TMK’nın 183. Maddesinde velayetin değiştirilmesine ilişkin bazı sebepler sayılmış, cümle devamında ise ‘’gibi’’ ifadesi kullanılarak sayılan sebeplerle sınırlı olmadığı belirtilmiştir. Yani bu sebepler dışında başka bir sebeple de velayetin değiştirilmesine karar verilebilecektir.

TMK Md. 183

“Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, re ‘sen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır.”

 

Velayetin değiştirilmesine ilişkin sebepleri örneklendirmek gerekirse;

· Velayet hakkı sahibinin başka biriyle evlenmesi (çocuğun menfaatini olumsuz etkilemiyorsa değiştirilmez.)

· Velayet hakkı sahibinin ölmesi,

· Velayet hakkı sahibinin farklı bir şehre ya da ülkeye taşınması

· Velayet hakkı sahibinin diğer ebeveyn ile çocuğun kişisel ilişki kurmasına engel olması

· Çocuğun anneanne, babaanne, dede, teyze gibi üçüncü kişilerin yanında bırakılması

· Velayet hakkının kötüye kullanılması

· Çocuğa kötü muamele edilmesi

· Velayet hakkı sahibinin cezaevine girmesi

· Velayet hakkı sahibinin yatarak tedavi görmesi

 

Velayetin Değiştirilmesi Davası

VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASINDA ÇOCUĞUN GÖRÜŞÜ VE İSTEĞİ

Velayetin değiştirilmesi davasında, boşanma davasında olduğu gibi idrak çağındaki çocuğun görüşünün sorulması önemlidir. Çocuğun isteği ve düşüncesi alınmakla beraber hâkim yalnızca bu doğrultuda karar vermez, diğer şart ve durumları da değerlendirir. Çünkü velayete ilişkin hükümler kamu düzenine ilişkindir. Bu sebeple hâkim ne tarafların isteği ne de çocuğun isteği ile bağlı değildir. Ebeveynlerin ve çocuğun görüşlerinden ziyade çocuğun üstün yararı ön planda tutulur. Fakat idrak çağındaki çocuğun kendisini ilgilendiren bu konuda görüşünün alınması gerekir. Çocuğun görüş ve istekleri çıkarlarına ters düşmediği durumlarda değerlendirmeye alınmaktadır. Yaşı küçük çocukların dinlenmesi pedagog eşliğinde yapılmaktadır.

Yargıtay içtihatlarına göre çocuğun idrak yaşı, 8 yaş veya üstüdür. 8 yaşından itibaren yaşıyla uygun davranış sergileyen çocukların görüşü alınmadan velayetin değiştirilmesi mümkün olmamaktadır. İdrak yaşındaki çocuğa mahkeme hangi taraf ile yaşamak istediğini de soracaktır. Uluslararası sözleşme olan Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesinin 12. Maddesine göre de görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip çocuğun kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkının bulunduğu bu görüşlere çocuğun yaşı ve olgunluk derecesine uygun olarak, gereken özen gösterilmek suretiyle katılmasının sağlanması gerektiği, çocuğu etkileyen herhangi bir adli veya idari kovuşturmada çocuğun ya doğrudan doğruya veya bir temsilci ya da uygun bir makam yoluyla dinlenilmesinin zorunlu olduğu belirtilmiştir.

     ÇOCUĞUN YAŞINA GÖRE VELAYET HAKKI

  • 0-3 YAŞ ARALIĞINDAKİ ÇOCUKLAR BAKIMINDAN;

Bu yaş aralığındaki çocuklar anne bakımına ve şefkatine muhtaçtır. 0-3 yaş aralığında çocuğun psikolojik gelişimi açısından annesi ile olan bağı son derece önemlidir. Bu sebeple 0-3 yaş aralığındaki çocukların annenin yaşamı, evi, ekonomik durumu, hayat tarzı önem arz etmeksizin velayetleri anneye bırakır. Fakat velayetin anneye verilmesinde çok büyük tehlike görülürse ve anne çocuğun velayetini istemediğini belirtirse velayet babaya verilebilecektir.

  • 3-6 YAŞ ARALIĞINDAKİ ÇOCUKLAR BAKIMINDAN;

Bu yaş aralığında artık çocuk anne bakım ve ilgisine daha az muhtaçsa da yine de anneden ayrı kalırsa psikolojik yıpranma yaşayabilecektir. Yine 3-6 yaş aralığındaki çocukların da velayetinin babaya verilmesi çok istisnaidir.

  • 6-12 YAŞ ARALIĞINDAKİ ÇOCUKLAR BAKIMINDAN;

Bu yaş aralığındaki çocuklar artık okul çağındadır. Okul çağında olan çocuklar için maddi yeterlilikler önem arz etmeye başlar. Bu noktada çocuğun velayeti için hâkim, hangi tarafın çocuğa daha iyi eğitim ve hayat verebileceğini dikkate alır. Pedagog eşliğinde bu yaş aralığındaki çocukların velayet konusunda görüşleri alınabilir.

  • 12 YAŞ ÜSTÜ ÇOCUKLAR BAKIMINDAN;

12 yaşın üstündeki çocukların artık belirli bir olgunluğa erişmiş oldukları kabul edilir. Bu sebeple fikirlerini daha net olarak ifade edebilirler. Hâkim kararını verirken 12 yaş üstü çocukların velayet konusunda isteklerini büyük ölçüde dikkate alır.

ORTAK VELAYET

Ortak velayet, çocuk üzerindeki velayet hakkının anne ve babası tarafından beraber kullanılmasıdır. Türk Hukuku’nda 4721 sayılı Kanunun 336. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddede evlilik birliği süresi içinde anne ve babanın çocuğun velayetini birlikte kullanacağı öngörülmüştür. Evlilik birliği içindeki durumu hükümle açıklanan ortak velayet hususunun boşanmadan sonra da olabileceği noktasında görüş ayrılıkları vardır. Boşanmadan sonra ortak velayeti kullanılabileceğine ilişkin henüz bir hukuki düzenleme yoktur. Fakat son yıllarda mahkemeler tarafından uygulamada boşanmadan sonra ortak velayetin devam edebileceği şeklinde kararlar verildiği görülmektedir. Fakat bu kararın verilebilmesi için bazı şartların oluşması gerekmektedir.

Ortak velayet şartları;

  1. Boşanmadan sonra eşler arasında ortak velayetin verilmesi konusunda uyuşmazlık olmaması
  2. Ortak velayetin çocuğun menfaatine uygun olması
  3. İdrak yaşındaki çocuğun ortak velayeti kabul etmesi
  4. Hâkimin kanaatinin oluşması

     VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ HALİNDE İŞTİRAK NAFAKASI

İştirak nafakası ana babanın bakım yükümünün doğal sonucudur. İştirak nafakası da tıpkı velayet hakkı gibi çocuğun üstün yararının korunmasına yönelik olup, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle hâkim talep edilmemiş olsa dahi kendiliğinden iştirak nafakasına hükmedebilmektedir. Bununla beraber değişen koşullara göre iştirak nafakası miktarının da yeniden belirlenmesi mümkündür. Fakat burada farklı olarak nafaka miktarına ilişkin değişikliklerde talep aranmaktadır.

Velayetin değiştirilmesi davasında velayetin kendisine verilmesini isteyen taraf, velayet kendisine verilmesi halinde geçerli olmak üzere diğer taraftan iştirak nafakası da talep edebilecektir. Burada talep edilen iştirak nafakası, asıl dava olan velayetin değiştirilmesi talebinin ferisi niteliğindedir. Ayrıca iştirak nafakası için velayetinin değiştirilmesi davasının sonucunu beklemek durumunda kalmak çocuğun hakkını zedeleyeceğinden aynı davada talep edilebilmesi kamu yararınadır.

VELAYETİN KİME VERİLECEĞİ NEYE GÖRE BELİRLENİR?

Çocuğun velayet hakkının kime verileceği konusunda temel ilke çocuğun yüksek menfaatidir. Velayet hakkı çocuk için hayata en iyi şekilde hazırlanması, sağlıklı bir yaşam sürmesi amacıyla verilir. Bu sebeple çocuğun yaşı, eğitimi, sağlığı ve güvenliği gibi unsurlar göz önünde bulundurulur.

  1. Hangi tarafın çocuğun çıkarlarını daha iyi koruyabileceği,
  2. Çocuğun 0-4 yaş arası gibi anne bakımına ihtiyaç duyduğu yaş aralığı,
  3. Çocuğun hangi tarafa duygusal anlamda daha bağlı olduğu,
  4. Hangi tarafın hayat koşulluları ve ekonomik gücünün daha iyi olduğu,
  5. Çocuğun hangi tarafta daha sağlıklı bir yaşam sürebileceği,
  6. Varsa kardeşleri ile ilişkisi
  7. Çocuğun cinsiyeti
  8. Çocuğun sağlık durumu, varsa gördüğü tedaviler

Gibi durumlar önem arz etmektedir. Ayrıca çocuğun görüşünü almak da önemlidir. Mahkeme çocuğun yaşını uygun görürse pedagog eşliğinde kendisine kiminle kalmak istediğini sorar. Hatta idrak yaşında olan çocuğun görüşünün alınmadan karar verilmesi bozma sebebi olarak dahi görülmektedir.

 

Velayet Davası

VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Velayetin değiştirilmesi davasında görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Velayet hakkı kendisinde olmayan taraf, velayetin değiştirilmesindeki sebeplerini ve delillerini içeren dava dilekçesi ile aile mahkemesine başvurmalıdır.

Velayetin değiştirilmesi davasında yetkili mahkeme ise çocuğun oturduğu yer mahkemesi veya davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Ancak velayetin değiştirilmesi davaları bakımından kesin bir yetki kuralı yoktur. Bu sebeple davanın yetkisiz mahkemede açılması sonrasında, davalı tarafça ilk itirazda bulunulmaması halinde yetkisiz mahkeme olsa dahi o mahkeme yetkili olacaktır. Ayrıca velâyetin değiştirilmesi davası çekişmesiz yargı niteliğinde olduğundan talepte bulunan kişinin oturduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Yani davacı kendi oturduğu yer mahkemesinden de velâyetin değiştirilmesi isteyebilir.

T.C. YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ E. 2019/6028 K. 2019/7619 T. 20.12.2019;

“Velayetin değiştirilmesi ile ilgili davada kesin yetki kuralı bulunmayıp ancak davalılar tarafından bu hususun ilk itiraz olarak ileri sürülmesi halinde yetki hususu dikkate alınır. Hâkim, yetkinin kesin olmadığı hallerde, bu hususu re ‘sen nazara alamaz. Davalıların yetkiye ilişkin bir itirazı bulunmamaktadır. Buna göre davanın, ilk açıldığı yer mahkemesi olan …. Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.”

VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİ

İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ’ NE

DAVACI : Ad Soyad (TC Kimlik No) Adres

VEKİLİ : Av. Ezgi KESGİN AKKAYA

DAVALI : Ad Soyad (TC Kimlik No) Adres

KONU : Velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talepli dava dilekçesidir.

AÇIKLAMALAR:

1-) Müvekkile ve davalı yan ….. Aile Mahkemesi’nin …….. ESAS VE …. Karar numaralı gerekçeli kararı ile boşanmışlardır. Söz konusu mahkeme kararıyla t.c. kimlik numaralı müşterek çocuk velayeti davalı yana verilmiştir. Davalı yanın çocuğun bakımını ve korunmasını tehlikeye sokacak alışkanlıkları ve yaşayış tarzı olduğundan işbu davanın açılması zorunluluğu hasıl olmuştur. Velayet hakkı kendisine verilen eşin cezaevine girmesi nedeniyle velayetin değiştirilmesi davası açılabilir Aşağıda açıklanacak nedenler dolayısıyla müşterek çocuğun velayetinin müvekkile verilmesi gerekmektedir.

2-) Müşterek çocuk şu anda on beş yaşında ve idrak çağındadır. Çocuk, artık davacı babanın yanında kalmak istemektedir. Yargıtay içtihatlarına göre İdrak çağında olan çocuğun mahkeme huzurunda velayete ilişkin görüşünün sorulması gerekmektedir.

3-) Boşanma sonrasında velayet kendisine verilen anne yaklaşık bir hafta önce gözaltına alınmış ve halihazırda tutuklu yargılanmaktadır. Davalı annenin yargılanmakta olduğu suç dikkate alındığında kısa sürede salıverilmesi mümkün değildir. Anne velayet görevini yerine getirememektedir ve uzunca bir süre de getiremeyeceği ortadadır.

4-) Mahkemenizde görülecek olan davanın devamı sırasında çocuğun velayetinin geçici olarak babaya verilmesini talep etmekteyiz. Davacı baba, çocuğun okul kaydını da mahkeme kararına göre biran evvel yaptırmak istemektedir.

YARGITAY 2. HD, T: 23.01.2007, E: 2006/10576, K: 2007/220: “… Olayda çocukların babası Mustafa 24.11.2005 tarihinde ölmüştür. Velayet hakkına sahip olan (TMK m. 336/3) anne Neriman ise, kocasını kasten öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmakta olup bu suçtan 24.11.2005 tarihinden bu yana cezaevinde tutukludur. Yargılandığı suçun niteliği itibariyle kısa sürede salıverilme olasılığı da uzak görünmektedir. Annenin cezaevinde tutuklu olması, velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engeldir. Bu bakımdan velayetin kaldırılmasına karar verilmesi ve her iki çocuğa da bir vasi atanması için yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulması yönünde hüküm tesis edilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle davanın reddedilmesi doğru görülmemiştir. …”

5-) Tüm bu nedenlerle mahkemenin devamı sırasında geçici, mahkeme sonrasında ise kalıcı olarak velayetin davacı babaya verilmesi yönündeki talebimiz ile iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren işlenmesi talebimizin kabulüne karar verilmesini talep etmekteyiz.

 

HUKUKİ SEBEPLER: TMK, HMK ve ilgili her türlü mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER: Nüfus kayıt örneği, Davalının şüpheli/sanık olarak yer aldığı soruşturma ve ceza dava dosyaları, ( ). Aile Mahkemesi’nin …/… Esas Sayılı dosyası, tanık, sosyal inceleme raporu ve ilgili her türlü yasal delil.

SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklana nedenlerle, müşterek çocuk ………. ’in velayetinin davacı müvekkile verilmesine, müvekkil tarafından ödenen iştirak nafakasının kaldırılarak davalının ……. TL iştirak nafakası ödemesine, müşterek çocukla davalı arasında kişisel ilişki kurulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederiz. TARİH

Davacı Vekili

 

Velayetin Değiştirilmesi Davası

VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASI HANGİ SÜRE İÇİNDE AÇILMALIDIR?

VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASI HANGİ SÜRE İÇİNDE AÇILMALIDIR?

Velayetin değiştirilmesi davasının açılması herhangi bir süreye tabi tutulmamıştır. Bu dava çocuğun menfaati gerektiği anda açılabilmektedir. Yalnızca velayetin değiştirilmesi için gerekli olan esaslı değişikliklerin sürekli ve önemli olması aranır. Özellikle boşanmanın kesinleşmesinden hemen çok kısa süre sonra açılan velayetin değiştirilmesi davasında geçerli olgu kanıtlanamazsa dava reddedilebilmektedir.

VELAYET HAKKI KENDİSİNDE OLAN KİŞİNİN EVLENMESİ HALİNDE VELAYET DEĞİŞTİRİLİR Mİ?

VELAYET HAKKI KENDİSİNDE OLAN KİŞİNİN EVLENMESİ HALİNDE VELAYET DEĞİŞTİRİLİR Mİ?

Çocuğun velayet hakkına sahip olan ebeveynin yeniden evlenmesi mutlaka velayetin değiştirileceği sonucuna ulaştırmaz. Bu durumda yine çocuğun üstün yararı gözetilir. Bu evlilik sebebiyle çocuk olumsuz etkilenecekse velayet değiştirilebilir ya da kaldırılabilir.

VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASINI ANNE BABA DIŞINDA BİRİ AÇABİLİR Mİ?

VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASINI ANNE BABA DIŞINDA BİRİ AÇABİLİR Mİ?

Velayet hakkı yalnızca henüz ergin olmamış çocuğun anne babası tarafından kullanılabilmektedir. Anne ve Baba dışındaki kişiler velayetin değiştirilmesi davası değil yalnızca velayetin kaldırılması davası açabilir. Bu gibi durumlarda velayet anne ve babadan

kaldırılarak çocuğa vasi atanır. Karar sonucunda çocuğa bu vasi tarafından bakılabilir ya da çocuk devlet koruması altına alınabilir.

VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASI NE KADAR SÜRER?

VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASI NE KADAR SÜRER?

Velayetin değiştirilmesi davasının ne kadar süreceği hususunda net bir süre vermek mümkün değildir. Fakat burada çocuğun üstün yararı söz konusu olduğundan mahkeme mümkün olan en kısa sürede davayı sonuçlandırmayı, çocuğun varsa mağduriyetini kısa sürede gidermeyi amaçlamaktadır. Dava konusu iddia ve savunmalar; dinletilecek tanık sayıları, toplanacak deliller davanın sonuçlanma süresini etkilemektedir. Buna göre en az 6 aylık bir dava süresi öngörülebilmektedir.

VELAYET HAKKI SAHİBİNİN VELAYETİ VERMEYİ KABUL ETMESİ HALİNDE VELAYET DEĞİŞTİRİLEBİLİR Mİ?

VELAYET HAKKI SAHİBİNİN VELAYETİ VERMEYİ KABUL ETMESİ HALİNDE VELAYET DEĞİŞTİRİLEBİLİR Mİ?

“Velayet davası kamu düzenine ilişkin olup velayetin değiştirilmesi konusunda tarafların kabulü hâkimi bağlamaz. Tarafların delilleri incelenip gerekirse re ‘sen deliller toplanarak bir karar verilmesi gerekmektedir.” Yargıtay 2. HD. 1994/9206-1994/10227

VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASINDA HANGİ DELİLLER SUNULABİLİR?

VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASINDA HANGİ DELİLLER SUNULABİLİR?

“Dairemizce yapılan karar düzeltme incelemesi neticesinde; Velayetin değiştirilmesi davası kamu düzenine ilişkin olduğundan; re ‘sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle davalı delil bildirmese dahi hâkim, gerekli gördüğü delilleri kendiliğinden toplar.” T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2019/6033 K. 2019/11627 T. 27.11.2019

Boşanma sonrasında soyadı değişikliği nasıl olur?
Boşanma davası sırasında taraflardan birisi vazgeçerse ne olur?
Boşanma davasında avukat gerekli mi?
Boşanma davasında mahkeme giderlerini kim karşılar?
Davayı hangi tarafın açtığı önemli midir?
En kısa sürede boşanmak için ne yapılmalıdır?
Boşanma davası nasıl açılır?
Yurtdışında ikamet ederken boşanma davası nasıl açılır?
Boşanma davası devam ederken evde kim kalır?
Boşandıktan sonra yeniden evlenme süresi nedir?

Boşanma sonrasında soyadı değişikliği nasıl olur?

Evlilik ile kadının soyadı değişir. Resmi nikah sonrasında kadın eş erkek eşin soyadını alır. Boşanmanın kesinleşmesinden itibaren ise kadın eş evlenmeden önceki soyadını geri alır. Boşanma kararı 5-6 gün içerisinde nüfusa geçer. Boşanmadan sonra kimlik değişimi için nüfus müdürlüğüne başvurulabilir.

Boşanma davası sırasında taraflardan birisi vazgeçerse ne olur?

Boşanma davası anlaşmalı boşanma ve çekişmeli boşanma davası olarak iki türdür. Anlaşmalı boşanma davasında boşanmanın kesinleşmesine kadar olan süreçte taraflardan herhangi birinin boşanmaktan vazgeçmesi durumunda dava çekişmeli boşanma davasına dönüşür. Çekişmeli boşanma davasında davadan vazgeçen yani feragat eden taraf davacı ise davanın kesinleşmesine kadar olan her süreçte mahkemeye bu durumu bildirebilir. Fakat feragat halinde mevcut boşanma davasında ileri sürülen sebeplerle sonradan bir boşanma davası açamayacaktır.

Boşanma davasında avukat gerekli mi?

  • Boşanma davasının avukat ile yürütülme zorunluluğu yoktur. Ancak boşanma davaları dilekçenin yazılmasından karar aşamasına kadar hukuki bilgi gerektiren takip süreçleri içerdiğinden profesyonel bir boşanma avukatı desteğinden faydalanmak gerekir. Birçok yasal yükümlülük bulunduran bu süreçte hukuki hakların kaybına engel olunması için bu sürecin avukat ile yürütülmesi en doğru tercih olacaktır.

Boşanma davasında mahkeme giderlerini kim karşılar?

Boşanma davası açılırken gerekli olan tüm masraf ve giderleri davacı öder. Davalı taraf açılan boşanma davasına karşı dava açmak isterse yine bu karşı davanın masraflarını kendisi öder. Dava sonunda tüm giderler toplanarak davada kusurlu olan haksız taraftan alınır. Fakat bunun için dava dilekçesinde talep yer almalıdır.

Davayı hangi tarafın açtığı önemli midir?

Toplumda yanlış bilinen kanı boşanma davasını ilk açan tarafın daha avantajlı olacağıdır. Fakat boşanma davasında hangi tarafın daha önce dava açtığının hiçbir önemi yoktur. Önemli olan nokta boşanmada tam kusurlu olan kişinin dava açamayacağıdır. Tam kusurlu olduğu halde boşanma davası açan kişinin davası reddedilir. Boşanma davalarında önemli olan nokta davayı kimin açtığı değil tarafların kusurlarının ispat edilmesidir.

En kısa sürede boşanmak için ne yapılmalıdır?

Çekişmeli boşanma için Adalet Bakanlığı tarafından belirlenen süre ise 300 gündür. Fakat yoğunluğa ve dosya durumuna göre çekişmeli boşanma davası 1-3 yıl arasında sürebilmektedir. Nitekim boşanma nedenlerinin araştırılması, ilgili yerlerden gelecek yazıların beklenmesi, tanıkların dinlenmesi, bilirkişi raporlarının alınması gibi gereklilikler sebebiyle en az 3-4 celse görülmesi gerekecektir. Bu süreç uzman bir avukat yardımıyla yürütülmezse bu süre 4-5 yılı bile bulabilmektedir. Anlaşmalı boşanma davası ise 1 hafta ile 1 ay arasında kesin olarak sonuçlanmaktadır. En kısa sürede boşanmak için hukuki prosedürler doğru ve eksiksiz olarak gerçekleştirilmedir. Özellikle en önemli nokta sürelerin kaçırılmamasıdır. Bu nedenle boşanma davanızı boşanma avukatından destek alarak yürütmenizin önemini vurgulamak isteriz.

 

Boşanma davası nasıl açılır?

Çekişmeli boşanma davası açmak için evlilik birliği içindeki eşlerden biri haklı bir nedene sahip olması gerekir. Bu haklı nedene sahip olan eş dava açmaya karar vermesi halinde bu sebeplere dayanan kapsamlı bir dilekçe hazırlayarak mahkemeye başvurmalıdır. Yani boşanma davası için ilk olarak en önemli aşama dilekçenin hazırlanmasıdır. Çünkü bu dilekçede belirtilen her husus boşanma davasında süreci belirleyecektir. Boşanma davası dilekçesinde davacı tüm iddialarını ve nitekim bu iddialarını ispatlayacak delillerini eksiksiz bir şekilde dile getirmelidir. Boşanma davası için hazırlanan bu dilekçe sonrasında görevli ve yetkili mahkemenin tevzi bürosuna verilmelidir. Tevzi bürosunun hesapladığı harç ve masraflar da davacı tarafından ödendikten sonra dava açılmış olur.

Yurtdışında ikamet ederken boşanma davası nasıl açılır?

Eşlerden birinin yurtdışında olması halinde Türkiye’de olan diğer eş boşanma davası açabilecektir. Bu boşanma davasında tebligatlar davalının yurt dışı adresine yapılır. Yurtdışına yapılan tebligatların süreyi uzatmasına neden olmaması için önemle takip edilmesi gerekir. Yurtdışındaki eşin adresi hiçbir şekilde bulunamıyorsa tebligat ilanen yapılarak yargılamaya devam edilir.

Boşanma davası devam ederken evde kim kalır?

Boşanma davası devam ederken evde kimin kalacağı hususu kusurdan bağımsızdır. Maddi imkân olarak daha elverişsiz durumda olan eş boşanma davası devam ederken ortak konutta kalır. Uygulamada genellikte ortak konutta kadın eş kalsa da bu durum belirlenirken tarafların ekonomik şartlarına bakılır.

Boşandıktan sonra yeniden evlenme süresi nedir?

Boşanma davasında kadın olan eş boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 300 gün geçmeden evlenemez. Bu süreye iddet müddeti denmektedir. Kadın eş hamile olmadığını ispat eder sağlık raporu ile dava açarsa iddet müddeti kaldırılabilir.

BOŞANMA SÜRECİNİZLE İLGİLİ DESTEK ALMAK İÇİN

BİZİMLE İLETİŞİME GEÇİN

Telefon

0532 668 46 64

0216 709 71 81

E Mail

 

info@egehukukofisi.com

Adres

Acıbadem Mah. Çeçen Sk. No:25 Akasya Residence Tower A1 K:26 D:150 Üsküdar/İSTANBUL

Related Posts

Leave a Reply