Nitelikli Dolandırıcılık Cezası

Yargitay Karari

Falcılık, Cin Çıkarma, Vb. Nitelikli Dolandırıcıl Faaliyetleri Hakkında Karar Nedir?

T.C. YARGITAY 15. Ceza Dairesi

ESAS: 2015/12066 E.

KARAR: 2015/28453 K.

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SUÇ: Nitelikli (zincirleme) dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.

Dolandırıcılık suçunun dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle işlenmesi, bu suçun temel şekline göre daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektiren bir durum olarak TCK’nın 158/1-a maddesinde düzenlenmiştir. Madde gerekçesine göre, burada dikkat edilmesi gereken husus, dinin bir aldatma aracı olarak kullanılmasıdır.

Din, bir topluluğun sahip olduğu kutsal kitap, peygamber ve Allah kavramını da genellikle içinde bulunduran inanç sistemi ve bu sisteme bağlı olarak yerine getirmeye çalıştığı ahlaki kurallar bütünüdür. Dini inanç, dine inanan, belirli bir dine mensup kişinin duygularıdır. Bir insanın dini inanç ve duyguları ile, doğup büyüdüğü, terbiyesini aldığı ailesi, çevresi ve içinde bulunduğu toplum arasında çok sıkı bir ilişki bulunmaktadır.

Bu nitelikli unsurun gerçekleşebilmesi ve suçun oluşabilmesi için, dini kurallara bağlı olanların, önem verdiği değerler, dini inanç ve duygular aldatma aracı olarak kötüye kullanılmalı, bu suretle gerçekleştirilen hile ile haksız bir yarar da sağlanmış olmalıdır.

Somut olayda; suç tarihi itibarıyla eşi ile ailevi sorunları bulunan katılanın yaptığı araştırmada “cin musallat, uyku sorunu, evden kaçanlar, vefk, rüya yorumları, tılsımlar, evlilik…” gibi başlıklar altında bir kısım ritüeller ve dualarla insanların sıkıntılarının giderildiği telkin edilen “Medyum İshak Hoca” isimli internet sitesi üzerinden temin ettiği iletişim bilgileri ile irtibata geçtiği sanıkla yaptığı telefon görüşmelerinde medyum olarak tanıdığı sanıktan eşinin eve geri dönmesi için yardım talebinde bulunması, sanığın ikna edici konuşmaları ile bunu sağlayabileceğini, eşinin eve dönmemesi halinde parayı iade edeceğini söyleyerek, suç tarihleri arasında katılandan peyderpey toplamda 12.540 TL alması eyleminin TCK’nın 158/1-a maddesinde tanımlanan “zincirleme nitelikli dolandırıcılık” suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.

Dairemizin 26.02.2013 tarih ve 2011/19058 E, 2013/3429 K sayılı “bozma” ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 10.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Önerilen Yazılar

Yorum Bırakın