ÇALIŞAN KADIN NAFAKA ALABİLİR Mİ?
Çalışan Kadın Nafaka Alabilir mi? Boşanma davalarında nafaka tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası olarak 3’e ayrılır. Müşterek çocuk için ödenen nafakaya İştirak nafakası, devam eden dava sırasında ödenen nafakaya tedbir nafakası, dava sonucunda yoksulluğa düşme ihtimali olan eş için ödenen nafakaya ise yoksulluk nafakası denir. Nafaka çeşitleri hakkında ayrıntılı bilgiler içeren yazımızı okuyabilirsiniz.
Yoksulluk nafakası genel olarak uygulamada kadın eş tarafından talep edilse de nafaka yalnızca kadın lehine hükme bağlanmaz Talep halinde erkek eş lehine de nafakaya hükmedilmesi mümkündür. Bu yazımızda nafaka ve çalışan eşlerin nafaka talebinde bulunsa dahi nafaka alıp alamayacağına dair bir bilgilendirme yapacağız.
ÇALIŞAN KADIN YOKSULLUK NAFAKASI ALABİLİR Mİ?
Nafaka hususunda esas alınan nokta, eşlerin boşandıktan sonra da evlilik birliğinde sürdürdükleri yaşam standardına yaklaşık bir hayat sürdürmeleridir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.” Şeklindedir.
Kadın ya da Erkek nafaka talep eden kişi çalışıyor olsa bile, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşmüş olabilir. Yani birinin yoksulluğa düşmüş olduğunun kabulü için mutlaka işsiz olması gibi bir koşul yoktur. Yoksulluğa düşme o kişinin boşanmadan önceki koşulları ile boşandıktan sonraki yaşam şartlarına bakılarak değerlendirilmelidir. Örneğin; işine her gün eşinin arabası ile giden bir eşin boşanma davası açıldıktan sonra işe artık toplu taşıma araçları ile gitmek zorunda kalması o kişinin kendi hayat koşulları açısından bir yoksullaşma olarak kabul edilebilir.
Yani nafaka talep eden kişinin çalışıyor olması, düzenli bir gelirinin olması ve/veya ekonomik durumunun iyi kabul edilebilecek bir düzeyde olması o eş yararına nafaka takdir edilmesine engel teşkil etmemektedir. Şartlar sağlanıyorsa çalışan kadın yoksulluk nafakası alabilir.
Çalışan ve geliri nafaka talep edilen diğer eşten daha fazla olan kişi lehine nafakaya hükmedilmeyeceği açıktır. Buna kıyasla örneğin asgari ücretle çalışan eşin, 4 asgari ücret ile çalışan diğer eşten yoksulluk nafakası talebinin de kabul edilebilirlik yönünden güçlü olacağından söz edilebilir.
ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞAN KADIN NAFAKA ALABİLİR Mİ?
Boşanma davalarında kadın asgari ücretle çalışıyor olsa da nafaka talep edebilir. Yoksulluk nafakası talebinde bulunan eşin, sigortalı işte çalışıyor olması HATTA VE HATTA düzenli gelirinin olması bile nafaka almasına engel teşkil etmez. Hâkim hakkaniyet ilkesi gereğince koşulları değerlendirerek nafakaya hükmeder.
Çalışan kadının aldığı ücret kendisini yoksulluktan kurtarmaya yetmiyor ve geçinmesine olanak sağlamıyor ise, diğer koşulların da varlığı halinde yoksulluk nafakası talep edebilir. Hâkim somut olayın koşullarına göre takdir yetkisini kullanacak ve özellikle yoksulluk nafakası talep eden kadının boşanma öncesi ve sonrası hayat standartlarını araştırarak hüküm tesis edecektir. Dolayısıyla kadının çalışıyor olması erkek eşin nafaka ödemeyeceği anlamına gelmemektedir.
ÇALIŞAN EŞ NAFAKA ALABİLİR Mİ YARGITAY KARARLARI
1. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2016/20894E. ve 2016/14341 sayılı ilamına göre;
“…Davacı eşin ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması veya davacının çalışması davalı (kocayı) tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz…Davacı kadının gelirinin bulunması ona tedbir nafakası bağlanmasını engelleyici bir hal değildir. Böylece “hakkaniyet” ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir..”
2. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU en 2017/2-1891E. ve 2018/1577 sayılı kararında;
“…her iki tarafın da gelirinin bulunması tedbir nafakası verilmesini engelleyici bir hâl değildir…mahkemenin direnme gerekçesinin aksine erkeğin gelirinin bulunmaması, kadının çalışıyor olması veya kusur durumu kadın yararına tedbir nafakası hükmedilmesine engel teşkil eden vakıalar değildir…Hâl böyle olunca tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır…”
3. Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 2017/5265 E. 2018/3602 K.20.03.2018 tarihli ilamında;
“Ekonomik ve mali durum araştırmasına göre kadının asgari ücretli olarak çalıştığı ancak gelirinin kadını yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmadığı bu nedenle de kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesinin uygun olduğunun karar gerekçesinde belirtilmesi karşısında, kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi koşullarının oluştuğu, bir başka ifade ile kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu”
4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/455 E. 2019/1084 K. ve 17.10.2019 Tarihli kararı;
“Tarafların gelir durumları karşılaştırıldığında davacının düzenli ve yeterli gelirinin olduğu, bir evi ve tarlasının bulunduğu, davalının ise asgari ücretin biraz üzerinde ücret ile çalışmaya başlamış olsa da bu hâliyle tarafların gelir durumlarının birbirine denk olmadığından ve davalının boşanma nedeniyle yoksulluğu ortadan kalkmadığından, yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına hükmedilemez. Ancak davalı kadının çalışmaya başladığı nazara alındığında, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan dengenin davalı lehine olumlu yönde değiştiği dikkate alınarak, TMK’nın 4. maddesinde belirtilen hakkaniyet ilkesi gereğince nafakanın uygun bir miktarda indirilmesine karar verilmesi gerekir.”