Usulsüz Tebligat Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Tebg

Bu yazımızda sizler için usulsüz tebligat hakkında tüm bilmeniz gerekenler i detaylıca anlatacağız. İyi okumalar.

Usulsüz Tebligat Nedir ?

Tebligat, kişilerin yetkili makamlar tarafından hukuki işlemler hakkında haberdar edilmesi için hazırlanan belgelerdir. Muhatap bu tebligat eline ulaştığı andan itibaren tebliğ geçerli kabul edilir. Tebliğ mazbatası ise tebliğin ne zaman, nerede ve kime yapıldığını ispatlayan belgedir. Usulsüz Tebligat olarak adlandırılan durum tebliğ edilen belgenin usulüne uygun olarak muhataba iletilmediği, ulaşmadığı durumlarda ortaya çıkar.

Tebligat Nasıl Yapılır?

Tebligat kim için hazırlanmışsa ona teslim edilmesi gereken bir belgedir. Tebligat yapılacağı zaman muhatabın son oturduğu adresine yapılır. Şahsın bu adreste bulunmadığı durumlarda adres kayıt sistemi dikkate alınır ve buradaki mernis adresine (yerleşim yeri adresine) evrak gönderilir.

Tebligat yapılacak kişi adresinde bulunmazsa, kendisiyle aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerden birine tebligat yapılır.

Muhatabın yerine, tebligatı alan kişinin “muhatap ile aynı çatı altında oturduğu” tebliğ mazbatasında belirtilmemiş ise yapılan tebligat geçerli değildir. (12.HD 5.6.2000 T. E.2000/8695 K.2000/9268 )

Usulsüz Tebligat Halleri

İlgili kanunlarda belirtilen usullere uyulmadan yapılan tebliğ işlemi, usulsüz tebligattır.

Usulsüz tebligat halleri örnek olarak; Birlikte oturmayan aile efradı ve hizmetçiye,dış görünüşe göre 15 yaşından küçük olanlara,vekil varken asile yapılan tebligat,tebliğ imkansızlığında kapıya yapıştırma işleminin yapılmaması ve tebliğ evrakının muhtar veya zabıtaya değil komşuya verilmesi,…, gibi hallerdir.

Usulsüz Tebligat Nedeniyle Cevap Dilekçesi Verilememesi

Dava dilekçesi ve diğer tebligatların usulüne uygun şekilde davalıya tebliğ edilmemesi durumunda davalı cevap süresini kaçırmış olabilir. Usulsüz Tebligat Nedeniyle Cevap Dilekçesi Verilememesi durumunda  tebligatı gönderen ilgili merciiye dilekçe ile bildirilmesi gerekmektedir.

USULSÜZ TEBLİGAT CEVAP DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ

USULSÜZ TEBLİGAT CEVAP DİLEKÇESİ

BALIKESİR 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE

(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

DOSYA NO:

DAVAYA KARŞI BEYANLARINI

VE CEVAPLARINI SUNAN DAVALI    :

VEKİLİ                                                      : Av.Ezgi KESGİN

KARŞI TARAF DAVACI                       :

KONU                                                 : USULSÜZ TEBLİGAT NEDENİYLE SÜRESİNDE SUNULAMAYAN DAVAYA KARŞI BEYAN VE CEVAP DİLEKÇEMİZ İLE DELİLLERİMİZİN SUNULMASI

AÇIKLAMALAR                                  :

1-DAVA DİLEKÇESİNİN VE TENSİP ZAPTININ YER ALDIĞI TEBLİGAT USULÜNE UYGUN OLARAK DAVALI  MÜVEKKİLE TEBLİĞ EDİLMEMİŞTİR.

Huzurdaki davada tensip zaptı ve dava dilekçesinin bulunduğu tebligat muhtara teslim edilmişse de müvekkilin bu tebligattan haberi olmamıştır. Müvekkilin  söz konusu davadan ve cevap dilekçesinden çalışmakta olduğu ve  huzurdaki davada diğer davalı olan ……’nin yetkilileri aracılığı ile bilgisi olmuştur.

7201 sayılı Kanun hükümleri ve söz konusu Yargıtay içtihadı birleştirme kararına göre Postacı Tarafından Muhtara Bırakılan Tebligatın Geçerli Sayılması için;

1-Postacının, önce kişinin tebligatta yer alan adresine gitmesi, kapıyı çalması gerekmektedir

2-Sadece postacının ilgili kişinin adresine gidip kapısını çalmış olması yeterli olmayıp,  ilgili şahsa haber vermesi için en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da durumu bildirmiş olması gerekmektedir. Nitekim beyan alınmış olsa dahi Beyanı alınan komşunun ismi yazılmadan yapılan tebliğ işlemi de usulsüzdür.

3-Postacının ayrıca tebligatın muhtara bırakıldığına dair ihbarnameyi binanın kapısına yapıştırmış olması gerekmektedir.

SÖZ KONUSU ŞARTLAR DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE TEBLİGATIN USULSÜZ YAPILDIĞI GÖRÜLECEKTİR;

1-Müvekkilin mernis adresinde postacı tarafından  adrese gelindiği beyan edilen tarihte eşi ve çocuğu bulunmaktadır. Fakat herhangi bir zil sesi ya da kapı sesi duymamışlardır.

2-TEBLİĞ MEMURU MÜVEKKİLİN KOMŞULARINDAN BİRİNE YA DA YÖNETİCİ YA DA KAPICIYA DURUMU BİLDİRMEMİŞTİR.

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, … ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır. TEBLİGATIN GEÇERLİ OLABİLMESİ İÇİN, TEBLİĞ MEMURUNUN, ARAŞTIRMA YAPTIĞI KOMŞUSUNUN ADINI TESPİT ETMESİ GEREKMEKTEDİR.

Tebligat parçasından anlaşıldığı üzere ”..tebliğ adresinin  kapalı olması nedeni ile TEB K.m. 21 gereğince tebliğ evrakı muhtara teslim edilmiştir.” yazmaktadır. SÖZ KONUSU TEBLİGAT PARÇASINDA HERHANGİ BİR ŞEKİLDE KOMŞUYA, YÖNETİCİYE YA DA KAPICIYA BİLDİRİM YAPILDIĞINA DAİR BEYAN YER ALMAMAKTADIR. KOMŞUSUNA HABER VERİLDİ DAHİ YAZMAMAKTADIR. Yalnızca adresin kapalı olduğu gerekçesi ile muhtara bırakıldığı yazılmakla yetinilmiştir. Müvekkilin herhangi bir komşusuna sorgu veya bildirim kesinlikle yapılmamıştır.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi         2016/12419 E.  ,  2017/3359 K. KARARINDA DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE; Beyanı alınan komşunun ismi yazılmadan yapılan tebliğ işlemi usulsüzdür. Kararda;

”… muhatap tevziat saatlerinde adresinde bulunmadığından komşusu isim ve imzadan imtina edip şifahi beyanına göre muhatabın adres kapalı olduğundan TK 21’e göre muhtara bırakıldığı, aynı komşuya haber verildiği, kapıya ihbar yapıştırıldığı yazılı olup, tebliğ memurunun, muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebini ve tevziat saatlerinden sonra geleceğini tespit etmeden, muhtara tebliğ ve ihbar yapıştırma işlemi yaptığı anlaşılmaktadır. Ayrıca tebligatın geçerli olabilmesi için, tebliğ memurunun, araştırma yaptığı komşunun adını tespit etmesi gerekmektedir. Zira bu belgeleme işlemi, devam eden işlemleri belirlemesi yanında muamelenin doğru olup olmadığına karar verilmesi yönünden yardımcı olacak ve tebliği isteyen makam ve hakimin denetimini sağlayacaktır. Beyanı alınan komşu ismi yazılmadan yapılan tebliğ işlemi, 7201 Sayılı Kanun’un 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği’nin 30/1. maddeleri gereğince usulsüzdür…”

Söz konusu kararda ele alınan tebligat parçasında  komşuya sorulduğu yazılmış fakat komşunun ismi yazılmamıştır. Müvekkile yapıldığı iddia edilen tebligat parçasında ise NE KOMŞUYA SORULDUĞU VE BİLDİRİLDİĞİ NE DE HERHANGİ BİR KOMŞU ADI YAZMAKTADIR.

Ekte sunulan Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin 2016-2325 E. 2018-2818 K 09/04/2018 tarihi, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2014-29693 E. 2015-4505 K. 03/03/2015 tarihli, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi>nin 2016-9900 E. 2016-14571 K. 24/05/2016 tarihli,  Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2016- 32369 E. 2017-2118 K. 16/02/2017 tarihli, Yargıtay12. Hukuk Dairesi         2016/12419 E.  ,  2017/3359 K. ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017-2-2210 E. 2019-483 K. 18/04/2019 tarihli ilamlarında da belirtildiği üzere ;

Tebliğ Memuru haber bırakılan komşunun kim olduğunu, komşunun açık kimliğini tespit etmesi ve bu hususu da tevsik etmesi gerekir iken Tebliğ Memuru bu yükümlülüğü  yerine getirmemiştir. Zira tebliğ memuru tarafından haber dahi bırakılmamış olmakla birlikte bu husus hakkında hiç bir şekilde açıklama dahi yapılmamıştır. (EK-1 USULSÜZ TEBLİGATA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI)

3-Burada belirtilmesi gereken diğer bir husus da İHBARNAMENİN YANİ TEBLİĞ YAPILDIĞINA DAİR HABER KAĞIDININ MÜVEKKİLİN ADRESİNİN BULUNDUĞU KAPIYA YAPIŞTIRILMAMIŞ OLMASIDIR. Müvekkil davadan kendiliğinden haberdar olmasından sonra adreste yaşayan ailesine ve komşularına böyle bir haber kağıdının kapıya yapıştırılıp yapıştırılmadığını bu haber kağıdını görüp görmediklerini sormuştur. Fakat kapıya yapıştırılan herhangi bir haber kağıdı gören olmamıştır.

Yukarıda belirttiğimiz şekilde gerek dava dilekçesi gerekse tensip zaptını içerir tebligatın usulüne uygun tebliğ edilmemiş olması ve ihbarname yani haber kağıdı da yapıştırılmamış olup müvekkilin yapılan bu tebligatlardan haberdar olmaması sebebi ile davaya süresinde cevap verememiştir.

Bu usulsüz tebligatlar nedeni ile davalı müvekkilin HMK 27.maddesi gereği hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmemesi için iş bu tebligatların usulsüzlüğünün tespiti ile aşağıda sunacağımız cevap dilekçesini kabulü ile iş bu cevap dilekçemizde bildirdiğimiz delillerimizin toplanmasını Sayın Mahkemeden talep etme zarureti nasıl olmuştur.

2-DAVANIN ESASI YÖNÜNDEN CEVAPLARIMIZ:

……………

HUKUKİ NEDENLER   : T.B.IC, H.M.K ve sair mevzuat hükümleri

HUKUKİ DELİLLER      : Yargıtay Kararları, Bilirkişi incelemesi, Bilimsel inceleme raporları, uzman görüşü,  Tanık Beyanları, Yemin, Adli tıp incelemesi,  sair her türlü yasal ve muteber delil.

SONUÇ VE İSTEM      : Yapılan tüm açıklamalar doğrultusunda;

Davanın dayandığı maddi olay, işaret olunan hukuki durum değerlendirildiğinde, Davacının maddi ve manevi tazminat talebinin mesnetsiz olduğu izahtan vareste bulunduğundan davanın reddine karar verilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz.

 

DAVALI VEKİLİ

Önerilen Yazılar

Yorum Bırakın