Cumhurbaşkanına Hakaret
Cumhurbaşkanına hakaret suçu ile makamın değeri konusunda toplumun sahip olduğu duygu ve düşünceleri sarsan, Cumhurbaşkanlığı makamının şeref ve saygınlığına zarar veren fiil ve sıfatların isnat edilmesinin veya sövme fiillerinin cezalandırıldığı ileri sürülmektedir.
CUMHURBAŞKANINA HAKARET SUÇU NEDİR?
Cumhurbaşkanına hakaret suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesinde, Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar bölümünde özel olarak düzenlenmiştir. Yani Türk Ceza Kanunu madde 125’te Şerefe Karşı Suçlar bölümünde genel olarak düzenlenen hakaret suçundan ayrı bir düzenlemedir.
TCK m. 299/1, Cumhurbaşkanına hakaret eden kişinin, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağına hükmetmiştir.
TCK m. 299/2 hükmü ise, suçun nitelikli halini düzenler. Fıkra hükmüne göre, suçun alenen işlenmesi halinde, verilecek ceza altıda biri oranında; basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde ise üçte biri oranında artırılır.
TCK m. 299/3 hükmüne göre ise, işbu suçtan dolayı kovuşturma yapılmasını, Adalet Bakanının iznine bağlamıştır.
Cumhurbaşkanına Hakaret suçunun oluşması hakkında Yargıtay “ bu suçun oluşumu için “Onun sosyal değeri konusunda kendisinin veya toplumun düşünce veya duyguları sarsıcı fiil veya sıfatlar isnat veya izafe edilmelidir. Ne tür hareketlerin şeref ve itibari ihlal edici olduğu, toplumda hakim olan ortalama düşünüş ve anlayışa göre belirlenmelidir, bunun tayininde ölçü bireyin özel duyarlılığı değildir. Bu itibarla basit bir saygısızlık hakaret ve sövme olarak nitelendirilemez” demektedir.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunun Cezası
Cumhurbaşkanına hakaret suçunun cezası Türk Ceza Kanununun 299. maddesinde 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası olarak düzenlenmiştir. Yargılama yapmaya yetkili ve görevli mahkeme tarafından, suçun sabit görülmesi halinde verilecek ceza 1 yıl ile 4 yıl arasında hakimin takdirine göre değişmektedir.
Cumhurbaşkanına hakaret suçunun alenen işlenmesi kanunda ağırlaştırıcı bir hal olarak düzenlenmiştir. Buna göre bu suçun alenen işlenmesi durumunda verilecek ceza 1/6 oranında artırılacaktır.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunda Görevli ve Yetkili Mahkeme Hangisidir?
-Cumhurbaşkanına hakaret suçunda yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer mahkemesidir.
-Cumhurbaşkanına hakaret suçunda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleridir.
Cumhurbaşkanına hakaret suçu;
Takibi şikayete bağlı suçlar kategorisinde değildir*
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunda Şikayet Süresi
Cumhurbaşkanına hakaret suçu, şikayete tabi suçlardan olmadığı için savcılık tarafından resen soruşturulur. Bu suçlara dair herhangi bir şikayet süresi yoktur. Kamu davasına şikayetçi olarak müdahil olan herhangi bir kimse varsa bile şikayetten vazgeçme ceza davasının düşmesi sonucunu doğurmaz. Dava zamanaşımı süresine riayet edilmek kaydıyla her zaman ihbar veya şikayet dilekçesi verme suretiyle savcılığa bildirildiğinde, soruşturulabilir.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunda Zamanaşımı
Cumhurbaşkanına hakaret suçu nedeniyle dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Cumhurbaşkanına hakaret suçunun Basın yoluyla işlenmesi halinde ise dava açılması için 5187 sayılı Basın Kanunu m. 26’daki hak düşürücü sürelerin aşılmaması gerekir. Buna göre, basılı eserin savcılığa teslim edildiği veya teslim edilmemişse suçun öğrenildiği tarihten itibaren günlük yayınlarda iki ay, diğer yayınlarda dört ay içinde açılmalıdır.
İnternet Yoluyla Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu Nedir?
Son dönemlerde internet yoluyla işlenen Cumhurbaşkanına hakaret suçu sık sık gündeme gelmektedir. Günümüzde artan internet kullanımı ile internet yoluyla suç işleme Cumhurbaşkanına hakaret davalarında da ortaya çıkmaktadır. İnternet, sosyal medya, sokak, dijital medya kanalları ve televizyon gibi farklı mecralarda Cumhurbaşkanına hakaret etmenin cezai yaptırımları bulunmaktadır.
Cumhurbaşkanına hakaret suçu memuriyete engel mi?
Bir kişinin herhangi bir kasıtlı suçtan ötürü 1 yıl veya üzeri hapis cezası mevcutsa devlet memuru olamaz, memur ise memuriyetine son verilir.
Cumhurbaşkanına hakaret suçunu nereye ihbar edebilirim?
Cumhurbaşkanına hakaret ihbarınızı CİMER’e veya Emniyet Online İhbar hattına bildirebilirsiniz.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması, Adli Para Cezası ve Cezanın Ertelenmesi
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb), sanık hakkında verilen kararın hukuk sisteminde hiçbir sonuç doğurmaması ve iyi halli geçirilen belli bir denetim süresi sonunda davanın düşmesiyle neticelenen bir muhakeme hukuku kurumudur. Cumhurbaşkanına hakaret suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.
Adli para cezası işlenen bir suça karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Cumhurbaşkanına hakaret suçu nedeniyle ceza mahkemesi tarafından hükmedilen hapis cezası, belli koşullarda adli para cezasına çevrilebilir.
Cezanın ertelenmesi mahkeme tarafından belirlenen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Cumhurbaşkanına hakaret suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezasının ertelenmesi de mümkündür.
CUMHURBAŞKANINA HAKARET SUÇU YARGITAY KARARLARI
1
Cumhurbaşkanına “Hırsız, Katil, Yezit” Demek Suç mudur?
Sanığın yukarıda belirtilen tarihlerde kendi facebook sayfasında aynı suç kastıyla ve birden fazla kez Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanını kastettiği açıkça anlaşılacak şekilde; katil, yezit, hapisten korktuğu için zulmeden, teröristleri besleyen gibi doğrudan Cumhurbaşkanını halk nezdinde küçük düşürücü, onur ve saygınlığını zedeleyici, isnatlarda bulunmak suretiyle AİHS ve hukuk düzenimizin koruduğu düşünce özgürlüğü kapsamında kalmayan, anlam ve içerik derinliğinden yoksun, sloganik tarzda aşağılayıcı ve hakaret kastıyla söylenmiş paylaşımlardan ibaret sanığın eyleminin Cumhurbaşkanına hakaret suçunu oluşturacağı gözetilmeden, 5237 Sayılı Kanun’un 299/1-2, 43/1 maddeleri uyarınca sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken beraat kararı verilmesi isabetli değildir (Yargıtay 16. Ceza Dairesi – Karar: 2017/4807).
Sanıkların söyledikleri sabit olan “hırsız, katil …” şeklindeki sözlerin incitici, küçük düşürücü ve Cumhurbaşkanın toplum içindeki saygınlığını zedeleyici mahiyette olması nedeniyle hakaret vasfı taşıdığı gözetilmeden yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 16. Ceza Dairesi – Karar : 2016/3618).
2
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunda Aleniyet Unsuru
Aleniyetin gerçekleşmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesinin gerekmesi karşısında, aleniyet unsurunun oluşmayacağı baro odasındaki sözleri nedeniyle sanık hakkında cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenleyen TCK”nın 299/2. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini hukuka aykırıdır (Yargıtay 9. Ceza Dairesi – Karar: 2014/8838).
3
Zincirleme Şekilde Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu
Olay tutanağı, CD inceleme tutanağı, sanık savunması ve tüm dosya kapsamına göre; asılsız ihbarı nedeniyle bulunduğu yere gelen kolluk görevlilerinin sanık hakkında işlem yapmak istemeleri üzerine, sanığın önce olay yerinde, akabinde doktor kontrolüne götürülürken polis aracında ve en son olarak da polis merkezine getirildiğinde hakaret içeren sözleri sarf etmesi şeklinde gerçekleşen olayda, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı suçun birden fazla işlenmesi nedeniyle TCK”nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin tatbiki gerektiği gözetilmeden yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile alt sınırdan ulaşılarak ceza tayin edilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 16. Ceza Dairesi – Karar : 2017/4463).
Aynı konu ile ilgili aynı gün içinde kısa zaman aralıklarıyla attığı tweetlerle Cumhurbaşkanına hakaret içeren sözler sarfeden sanığın eyleminin tek suç oluşturduğu ve alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayini gerekirken zincirleme suç olduğunun kabulü ile TCK’nın 43. maddesinin uygulanması hukuka aykırıdır (Yargıtay 16. Ceza Dairesi – Karar : 2016/3475).
4
İnternetten Facebook Üzerinden Cumhurbaşkanına Hakaret
Sanığın facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde kendisine ait hesap üzerinden Cumhurbaşkanı hakkında “…onbir yıldır hep çaldım yine çalarım”, “rüşvetimi alır yaşarım”, “evde istiflemişim bir kaç milyar dolar onları sıfırlayacak .. gibi bir oğlum var”, “ulusum korkma pensilvanyadaki canavar, çalsa da bir bildiği vardır diyen seçmenim var” şeklindeki herkese açık olarak yazılar paylaştığı anlaşılmakla, sanığın eylemi TCK”nın 299/1-2 maddesindeki şekli ile Cumhurbaşkanına hakaret suçunu oluşturmaktadır (Yargıtay 16. Ceza Dairesi – Karar : 2017/953).
5
Cumhurbaşkanının Kaçakçılık Yapanlara İzin Verdiğini Söylemek Suç Değildir.
Cumhurbaşkanına hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Kaçak akaryakıt taşımakta iken yakalanan sanığın, kolluk görevlilerine kızarak ve kaçakçılıkla mücadele görevi bulunan kamu görevlilerini kastederek Cumhurbaşkanının da kaçakçılık yapanlara izin verdiği yönündeki tehevvüren söylediği sözlerin demokratik toplumun temel esaslarından hoşgörü kapsamında değerlendirilebilecek ağır eleştiri niteliğinde kaldığının kabulünde zorunluluk bulunduğundan unsurları itibarıyla oluşmayan müsnet suçtan beraati yerine yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 16. Ceza Dairesi – Karar : 2017/3518).
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu Hakkında Verilen Anayasa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları
1
Eon/Fransa Kararı
AİHM, Herve Eon adlı Fransa vatandaşının, dönemin Cumhurbaşkanı Sarkozy için açtığı ‘Defol git, geri zekâlı’ yazılı pankartını, eleştiri olarak ifade özgürlüğü kapsamında kabul etmiştir. Fransa’nın onu bu sözlerinden dolayı mahkum ederek sözleşmenin ifade özgürlüğüne dair 10. maddesini ihlal ettiğine karar vermiştir.
“Mahkeme 10. maddenin 2. fıkrasının, siyasi söylem ve tartışma alanında ifade özgürlüğünün en üst düzeyde önem taşıdığı ve kamuyu ilgilendiren genel nitelikli sorunlara ilişkin alanlarda ifade özgürlüğüne sınırlama getirilmesine kesinlikle izin vermediğini hatırlatmaktadır. Bir siyasetçiye siyasetçi olması dolayısıyla yöneltilen eleştirinin sınırları, sıradan bir kişiye yöneltilen eleştirinin sınırlarından daha geniştir: ikincisinin aksine birincisi zorunlu ve bilinçli olarak fiillerini ve davranışlarını vatandaşların ve gazetecilerin dikkatli bir kontrolüne açık bırakmaktadır; dolayısıyla [siyasetçinin] daha fazla hoşgörülü olması gerekmektedir”
2
Lingens v. Avusturya Kararı
Viyana Bölge Mahkemesi, Lingens’i “ahlakdışılık” ve “şerefsizlik” tabirlerini kullandığı gerekçesiyle, hakaretten suçlu bulmuştur. AİHM, sözleşmenin ifade özgürlüğüne dair 10. maddesini ihlal ettiğine karar vermiştir.
“Daha genel olarak siyasal tartışma özgürlüğü, Sözleşme’nin her noktasına egemen olan demokratik toplum kavramının tam da merkezinde yer alır. O halde, bir siyasetçiye yönelik eleştirilerin kabul edilebilir sınırları, özel bir şahsa yönelik eleştiri sınırına göre daha geniştir. Bir siyasetçi, özel şahıstan farklı olarak her sözünü ve eylemini bilerek ve kaçınılmaz bir biçimde, gazetecilerin ve halkın yakın denetimine açar; bu nedenle daha geniş bir hoşgörü göstermek zorundadır. Hiç kuşku yok ki, Sözleşme’nin 10/2. fıkrası, başkalarının, yani bütün bireylerin itibarının korunmasına imkân verir; bu koruma, siyasetçileri şahsi sıfatları dışında hareket ettikleri zaman da içine alır. Ancak bu gibi durumlarda söz konusu korumanın gerekleri, siyasi meseleleri açık biçimde tartışmanın yararıyla bağlantılı olarak tartılmalıdır”
“…başvurucunun ifade özgürlüğünü kullanmasına yapılan müdahalenin “başkalarının itibarlarının korunması için demokratik bir toplumda gerekli” bir müdahale olmadığı, izlenen meşru amaçla orantılı olmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre sözleşmenin 10.maddesi ihlal edilmiştir…”